12 Kasım 2011 Cumartesi

ARI IRKLARI

Arıcılıkta işlerin rahatladığı şu günlerde arıcı arkadaşların ziyaretlerine gittik. Öne çıkan konulardan bir tanesi de ana arı ve arı ırklarıydı. Arıcılar ırkların iyi yönlerini söylüyorlar ancak kötü taraflarını kimse bilmiyor veya bilmek istemiyor.Bizler neye yaradığını duyarız neye yaramadığını, neye iyi gelmediğini araştırmayız.Irkların bilinmeyen yönlerini bilmekte fayda var.
 1. İtalyan ırkı : Obur oldukları için kış mevsiminde bal tüketirler.Yön tayin etme duyguları zayıftır ve yağmacılığa eğilimlidirler.Kuzey koşullarında kışlatma güçlük yaratır. Erken ilkbaharda gelişimi yavaş ve geçtir. Uzun kışlar, geciken ilkbahar ve koşulların ani kötüleşmesine karşı dayanıksızdır. Nektarın kıt olduğu bölgelerde tüketimin fazla olması nedeniyle açlıkla karşı karşıya kalabilmektedirler.
2. Karniyol arısı : Oğul verme eğilimleri yüksektir yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Uyum sorunları yaşarlar. Son baharda koloni popilasyonu hızla düşer.
3. Kafkas arısı : Kışlama sorunları yaşarlar. İlkbahar gelişimi yavaştır. Şaşırma ve yağmacılık eğilimleri yüksektir.

En kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır. Nosema hastalıklarına karşı hasssasiyetleri dolayısıyla kuzey bölgelerinde kışlama durumları pek iyi değildir.
4. Esmer arı : İlkbaharda yavaş gelişirler. Yavru üretimi yüksek değildir. Güçlü sokma eğilimleri vardır. Hırçın ırk olarak bilinir. İlkbaharda bal üretimi düşüktür.Yavru hastalıklarına ve bal mumu güvesine hassastırlar.
5. Anadolu arısı : Ağustos ayında popilasyonu üç ve dört çerçeveye inerek kışlama durumuna girerler.
          Bir arıcı için en değerli ırk ve ekotip, kendi bölgesinin koşullarına uyum sağlamış genotiplerdir. Üreticinin yapacağı genel uygulama kendi yöresinin arısı kullanmaktır. Her yıl istenmeyen düzeydeki kolonilerinin analarını ve erkeklerini yok etmektir.