25 Aralık 2011 Pazar

ARICI ZİYARETLERİ VE ANA ARI

Arıcı ziyaretlerinde bulunduk. Fikir alışverişinde bulunup, arıcılık konularında tatlı sohbet ettik. Başkanımız Sayın Selahattin GÜNEY sunum yaparak sorulan soruları cevapladı.


    Bal verimini etkileyen en önemli faktörlerden biri ana arıdır. Her arıcı kendi yöresine uygun, iklim şartlarına uyum sağlayan, hastalıklara dirençli, uysal ve en verimli ana arı ile güçlü kolonilerle çalışmalıdır.
    İlkbahar gelişme hızı yüksek, önceki yıllarda en çok bal üreten, oğul vermeyen, hastalığa yakalanmamış, sakin ve uysal mizaçlı koloniler damızlık olarak kullanılabilir.
    Amatör veya profesyonel bütün arıcılar kendi ana arılarını yetiştirmelidirler. Ana arı yöntemlerinin başlıcaları şunlardır: Demaree yöntemi, Alley yöntemi, Miller yöntemi, Hopkins yöntemi, Aşılama (Doolittle=larva transferi) yöntemi, Çift aşılama yöntemidir. Bu yöntemlerden birini uygulayarak ana arı yetiştirmeliyiz.

12 Kasım 2011 Cumartesi

ARI IRKLARI

Arıcılıkta işlerin rahatladığı şu günlerde arıcı arkadaşların ziyaretlerine gittik. Öne çıkan konulardan bir tanesi de ana arı ve arı ırklarıydı. Arıcılar ırkların iyi yönlerini söylüyorlar ancak kötü taraflarını kimse bilmiyor veya bilmek istemiyor.Bizler neye yaradığını duyarız neye yaramadığını, neye iyi gelmediğini araştırmayız.Irkların bilinmeyen yönlerini bilmekte fayda var.
 1. İtalyan ırkı : Obur oldukları için kış mevsiminde bal tüketirler.Yön tayin etme duyguları zayıftır ve yağmacılığa eğilimlidirler.Kuzey koşullarında kışlatma güçlük yaratır. Erken ilkbaharda gelişimi yavaş ve geçtir. Uzun kışlar, geciken ilkbahar ve koşulların ani kötüleşmesine karşı dayanıksızdır. Nektarın kıt olduğu bölgelerde tüketimin fazla olması nedeniyle açlıkla karşı karşıya kalabilmektedirler.
2. Karniyol arısı : Oğul verme eğilimleri yüksektir yavru hastalıklarına karşı çok hassastırlar. Uyum sorunları yaşarlar. Son baharda koloni popilasyonu hızla düşer.
3. Kafkas arısı : Kışlama sorunları yaşarlar. İlkbahar gelişimi yavaştır. Şaşırma ve yağmacılık eğilimleri yüksektir.

En kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır. Nosema hastalıklarına karşı hasssasiyetleri dolayısıyla kuzey bölgelerinde kışlama durumları pek iyi değildir.
4. Esmer arı : İlkbaharda yavaş gelişirler. Yavru üretimi yüksek değildir. Güçlü sokma eğilimleri vardır. Hırçın ırk olarak bilinir. İlkbaharda bal üretimi düşüktür.Yavru hastalıklarına ve bal mumu güvesine hassastırlar.
5. Anadolu arısı : Ağustos ayında popilasyonu üç ve dört çerçeveye inerek kışlama durumuna girerler.
          Bir arıcı için en değerli ırk ve ekotip, kendi bölgesinin koşullarına uyum sağlamış genotiplerdir. Üreticinin yapacağı genel uygulama kendi yöresinin arısı kullanmaktır. Her yıl istenmeyen düzeydeki kolonilerinin analarını ve erkeklerini yok etmektir. 

17 Ekim 2011 Pazartesi

GEZMEK VE ÇALIŞMAK



                                                                                   

     Gezmek :  Hava almak, hoş vakit geçirmek amacıyla bir yere gitmek, herhangi biçimde gezinmektir. Yorucu bir sezondan sonra hem dinlenmek hem yeni yerler görmek için yaptığımız gezi çok güzel geçti. Tarihi yerleri görmek, geçmişi yaşamak güzeldi. En güzeli de cep telefonlarının çekmemesi ve bir hafta kafa dinlemekti. İmkanı ve zamanı olan için gezmek güzel.


Girne çıkartma plajı

                                               
                                                                     
                           
   
                                                         Kaldığımız Savoy otel

 
                                              Barış ve özgürlük anıtı: Girne



Mayına basan tankımız     


  Lala Mustafa Paşa Cami Magosa 
                     




Girne Kalesi

                           

 

     Çalışmak: Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamaktır. Dinlendikten  sonra arılarla çalışmak çok güzel. İnsan zevkle çalışıyor. Varroa mücadelesi için formik asit uygulaması yaptık. Uygulama için sıcaklığın 15- 20 derece olması gerekiyor. Kilitli buzdolabı poşetine zımba ile 4 tane delik açıyoruz, içine yerleştirdiğimiz pamuklu bezlere 30 gram %65lik formik asidi veriyoruz. 7 gün ara ile 3 defa uyguluyoruz. Mükemmel sonuç alıyoruz özellikle polenli veya tel ızgaralı kovanlarda, çekmecelerde sonucu daha iyi görebiliyoruz. Ana arı kayıpları yaşamadık. Bağışıklık yapmadığı için uzmanların özellikle geçmemiz gereken organik asitlerle varroa mücadelesini arıcılara tavsiye ederim. Eldiven, gözlük ve maske unutulmamalı. Saygılarımla






  

19 Ağustos 2011 Cuma

BAL HASADI YAPILDI

   Bu sene kestane balından verim alamadık. Havaların düzensizliğine bağladık. Bizler bahane üretiriz, çözüm değil. Kestanelerin açması geçmiş senelere göre 15 gün gecikti. Arıların popülasyon dönemini ona göre ayarlayamadık. Arı ilgi ister derler, gereken ilgiyi gösteremedik ve bu sene üretim düşük oldu.

Sayın Ballı Baba’nın özellikle vurguladığı diğer arı ürünlerinin üretimine geçmemiz gerekiyor. Bu sene polen ve arı sütü üretimine zaman ayıramadık ama arı satarak katkı yaptık.


    Bal siparişlerini azaltarak balları tüketiciye ulaştırdık. Allah bereket versin. Önümüzdeki senenin bal siparişlerini şimdiden yazmaya başladık. Koloni sayısını azaltmak istiyoruz ama nasıl olacak bilemiyoruz.

  

    
                        Petek saklama odasına klima taktırdık


Sır alma teknesi işimizi kolaylaştırdı.


Karakovan balı


Kabalaktaki arılığımızdan genel görünüm

25 Temmuz 2011 Pazartesi

SONUÇ BİLDİRGESİ

      
      Çanakkale’de IV. Arıcılık Kongresinde Prof. Dr. Levent AYDIN ile sohbet ederken biz arıcılar ve bilim insanları neler aldılar, bundan sonra neler olmalı, bir değerlendirme yapılsa nasıl olur diye sormuştum. Bizler değerlendireceğiz ve sizlere ulaşacak demişti.

       Uzmanların görüşüne göre arıcılığımızın aksaklıkları ve gelecekteki yol haritası özetle şu şekilde olmalı.

1- İleri arıcı kursları verilerek arı ürünlerinin çeşitliliği artırılarak ekonomiye kazandırılması
2- Varroa arıcılığımıza zarar veren en önemli zararlıdır. Yöresel, bölgesel ve ulusal varroa mücadele programı oluşturulmalı.
3- Bölgelerarası anaarı satışı incelenip dezavantajları ortaya konmalıdır.
4- Üreticiler bal analizine özendirilmeli.
5- Arı hastalıkları teşhisinde kamu ve üniversiteler güvenilir ve standart teşhis metotları kullanmalı.
6- Bal borsası oluşturulmalı, üreticiler korunmalı.
7- Arı ırkları ıslah edilmeli ve gen kaynakları korunmalı.
8- Arıcıların yaptığı tozlaşmanın önemi yazılı ve görsel basına anlatılmalı.
9- Kongrelerde bakanlık yetkilileri bulunmalı.
10- Arıcılık kongreleri düzenli olarak 2 yılda bir yapılmalı.
11- Arıcılığımızın ihraç potansiyelinin artırılması için gerekli düzenlemeler yapılmalı.
12- Kovan yapımından, üretilen arı ürünlerinin depolanmasına, zararlı kimyasal maddelerin üretiminden pazarlanmasına gerekli önlemlerin alınması konusunda merkez birliği ve akademisyenler tarafından çözüm yolları araştırılmalıdır.

12 Temmuz 2011 Salı

Müzik, Arı ve Bal

         Müzik, ruhun gıdasıdır. Müzik evrenseldir. Tavuklara dinletilen klasik müziğin yumurta  verimini artırdığı söylenmekte. Acaba arılara dinletilen folklorik halk müziğinin arıların bal üretimine katkısı olur mu?
      Mevsimlerin bu sene bizim yöremizde biz arıcıların beklediği gibi olmadığından kestane balı verimi çok az görünüyor. Çevredeki arkadaşlar da aynı şeyi söylüyorlar. Bizim yöremizdeki arıcılara iyi gelmeyen hava durumu diğer arkadaşlara iyi gelmiştir inşallah. Arıcı arkadaşlar her şey gönlünüze göre olsun.Arıcılara bol ürünler dileğiyle.

30 Haziran 2011 Perşembe

ZONGULDAK VE KESTANE BALI

       Zonguldak'ta arıcılıkla uğraşan çoktur ama arıcı azdır. Geçimini arıcılıkla sağlayan insan çok azdır.( çoğu arıcılığı ek gelir, bir uğraş amacı ile yapar, benim gibi) Kestane balı değerlidir. Türkiye ortalamasının(16 kg) yarısı kadar kestane balı alan arıcı sevinir. Çok zor alınan nektar kaynağıdır. Bu sene arılar bir hafta kestaneye çalıştılar. Bir haftadan beri ise yoğun yağmur yağıyor. Arıcılar yağmurdan dolayı çok karamsar. Özellikle arıcı arkadaşım Ekrem KÖSE bu sene hiç bal alamayacağız diyor.

                                          Her arı kovanına bir kestane ağacı yeter mi?

          Her arı kovanına bir kestane ağacı yetmez. 20 yaşında yetişkin bir kestane ağacının normal şartlarda verdiği bal 7 kg civarındadır.
Bunlar benim bakış açımdan gördüklerim. Bekleyelim görelim bakalım. Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.

14 Haziran 2011 Salı

ARICILIK BALDAN TATLIDIR

   

      Bal; vitamin, besin ve enerji değeriyle önemli bir gıdadır. İnsanoğlu yüzyıllardır bal tüketiyor. Bal, tüm insanlar tarafından bilinen bir gıdadır. Değeri ve önemi herkes tarafından bilinmektedir. Dilimizde kullanılan "Sözünü balla kestim.", "Bal gibi.", "Baldan tatlı." gibi deyimler balın değerini anlatır. İyi, güzel ve tatlı bir şey örnek gösterilirken bal kelimesi kullanılır.

        İnsanlar bal tüketmeden yaşayabilir ama arılar olmadan ancak 4 yıl yaşayabileceğini bilim adamları söylüyor.
        Arıcılık insanın hayatını doldurur, insana yaşam sevinci verir, insanı hayata bağlar. Bal tatlıdır ama arıcılık baldan tatlıdır.

               

       Not: Son günlerde kestane balı çok konuşuluyor. Ben  1 Ağustos 2009 Cumartesi günü en değerli bal ‘Kestane Balı’ diye yazmıştım.

7 Nisan 2011 Perşembe

MUTLULUKLAR PAYLAŞILDI!

                                                                     Büyük oğlum Kerem KALPAKLI' nın düğününü yaptık. Üzüntüler paylaşıldıkça azalır; sevinçler paylaşıldıkça çoğalır derler, düğünümüzde bulunan dostlar sayesinde çok mutlu olduk. Köyümüze ve düğün salonuna Türkiye'nin dört bir köşesinden (Tekirdağ'dan Iğdır'a, Antalya'dan Bursa'ya), Avrupa'dan, Kazakistan'dan  gelen ve katılamayıp tebriklerini bildiren tüm dostlara teşekkürlerimi sunarım.İnsanın sizler gibi dostlara sahip olması çok güzel.Herşey gönlünüzce olsun.

27 Şubat 2011 Pazar

KIŞ KAYIPLARI

     
   
    Baharın yaklaştığı şu günlerde  çevreden arı kayıpları haberleri gelmeye başladı. % 15-20 ye kadar normal olan kayıplar, % 30 ile % 100 arasında seyretmiş neyin ve nelerin sebep olduğu bilinmeyen kayıplar ise koloni çökme bozukluğu olarak adlandırılmıştır. Sebeplerini daha önce yazmıştık, belirtileri ise şunlardır:
Ø      Arıların aniden ortadan kayboldukları gözlenir.
Ø      Hasta ve ölü arı görülmez sadece boş kovanla karşılaşılır.
Ø      Eğer ana arı bundan etkilenmemişse yalnız veya az sayıda işçi arıyla etrafta dolaşırken görülür.
Ø      Bir çok olayda kovanlarda bal mevcuttur, eş zamanlı bir yağmacılık söz konusu değildir.
Ø      Yeterince yavru olmasına rağmen bunlara bakacak iş gücü yetersizdir.
Ø      İş gücü yaş dağılımı uygun ve dengeli değildir. Başlıca genç arılar mevcuttur.
Ø      Kovan etrafında ve kovan girişinde ya az sayıda veya hiç ölü arının bulunmaması gibi semptomlarla karşılaşılır.

5 Şubat 2011 Cumartesi

ARICILIKTA NEREDEYİZ?

    Dünya ülkeleri arasında bir çok sektörde çok gerilerde olmamıza rağmen arıcılıkta koloni varlığı 4.889.960 ile ikinci bal üretimi ton olarak  81.364 ile ikinci ortalama üretim kilogram olarak 16,642 ile altıncı sırada bulunmaktayız. Zengin  flora ve ekosistemlerle Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda yer almaktayız. Koloni varlığı ve bal üretiminde ikinci olmamıza rağmen koloni başına bal üretiminde altıncı sırada olmamızın sebebi araştırılmalı. Arıcılıkta ileri ülkeler diğer arı ürünlerinde ön sıralarda yer alırken Türkiye ‘de 3-4 bin ton balmumu, kayıtlara girmeyecek kadar az miktarda arı sütü , polen ve propolis üretilmektedir. Yeterli eğitim programlarının olmayışı, yeterli uzman yetiştirilememiş olması, damızlıkçı işletmelerin yetersizliği,alt yapı noksanlığı ve ayrılan kaynakların beklenen düzeyde olmaması arıcılığımızı olumsuz etkilemektedir.
     Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Çakmak ülkemiz arıcılığında yapılması gerekenleri şu şekilde özetlemektedir;
1.Kovan yapımında kullanılan ağaç ve malzemelerin kalitesi, kovan standartlarının bölgesel veya ulusal düzeyde belirlenmesi,
2.Ham petekler: deterjan, parafin, naftalin ve ilaç kalıntılarına çözüm getirilmesi,
3.Beslemede kullanılan kek (soya unu, GDO ürünü fruktoz), şurup, katı şeker konusundaki karmaşanın çözümlenmesi,
4.Dirençli yerli arı hatlarının seçimi ve yerli ırkların korunması: başta varroaya karşı olmak üzere; Güve,Nosema, Mantar, Bakteri, Virüsler,
5.Sentetik kimyasalların yerine doğal ilaçların kullanılması,
6.Tarımsal ilaç kullanılan bölgelerden uzak durulması ve Doğal veya Ekolojik tarım bölgelerinin tercih edilmesi,
7.Uygun olabilecek bölgelerde ve özellikle ağaçlandırma sahalarında bal ormanlarının oluşturulması,
8.Arıcılık malzemeleri: özellikle süzme makineleri, depolama kapları gibi tüm arıcılık malzemelerinde sağlıklı ve mümkünse doğal malzemeler tercih edilmeli hijyenik kurallara titizlik gösterilmesi,
9.Gezgini arıcığın bölgesel ve arı ırklarının doğal habitatlarına göre yapılması,
10.Bölgesel arıcılık eğitim merkezleri ve AB tarafından akredite olabilecek ulusal arı ürünleri analiz laboratuarlarının en kısa zamanda kurulmasıdır.