30 Ekim 2009 Cuma

BALIN İYİSİ NASIL ANLAŞILIR?



     Bal tüketicilerinin kendilerine göre analiz yöntemleri vardır. Kimileri gazete kağıdına dökerek yakarlar; bal yanmaz ise iyidir, derler. Bazıları kokusundan anlar, bazıları da kaşıkla dökerek ip gibi uzamasından balın iyisini anlarlar. Kendi açısından haklı olabilirler ancak teknolojinin gelişmesinden tüm insanların faydalandığı unutulmaması gerekir. Balın iyisi sadece tahlil sonucu anlaşılabilir.

       Bal olgunlaştıktan sonra hasat edilir.( olgunlaşma ise balın ortalama %17,8 su içermesidir.) Halk arasında kristalleşen bal, sahte bal sanılmaktadır. Balın kristalize olması nektar kaynağına bağlıdır. Balın kristalize olması çoğu kişinin sandığı gibi balın bozulması değil; fiziksel olarak şekil değiştirmesidir. Nektar kaynağına göre bazı ballar geç, bazıları erken, bazıları hiç kristalize olmaz. Glıkoz / su oranı 1, 70 düşük olan ballar şekerlenmemektedir. 2,10’un üzerinde bir orana sahip ballarda ise şekerlenme kısa sürede tamamlanmaktadır. Balda polen içeriğinin fazla olması hızlı kristalize olmasına ve bunun sonucu da kolaylıkla fermantasyonuna neden olur. Ayrıca balın kristalleşmesine depolama sıcaklığı ve üretim yapılan yerin rakımına da bağlıdır. Kristalleşen bala sahte ve kalitesizdir diyemeyiz.
     Balın bozulmaması ve şekerlenmemesi için serin ve karanlık bir yerde, güneş olmayan bir yerde saklanması gerekir. Isı farkı olmamalı, buzdolabında balın yapısı bozulabilir. Kavanozun kapağı açık kalırsa nem alır ve tadı kaçar. Balın iyisi ancak laboratuarda tahlil sonucu anlaşılabilir.

20 Ekim 2009 Salı

ANI DEFTERİMDEN


    Yaptığımız iyi işlerin başkaları tarafından fark edilip takdir edilmesi bizleri mennun ediyor. Arılığımı ziyaret edenlerin yazdığı anı defterimdeki yazılardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Sayın Doç. Dr.  İrfan KANDEMİR hocamın yazısını aynen aktarıyorum.
      Sevgili Hasan Abi,
  Derslerin yoğunluğundan daha önce o kadar aramana rağmen malesef zamansızlıktan dolayı gelemediğim için özür dilerim. Ancak şimdi ne kadar hata yaptığımı anladım. Keşke daha önce sizlerler tanışmış olsaydım. Zararın neresinden dönersek dönelim kardır ve ben şu anda karda olduğumu düşünüyorum. Göstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan müteşekkirim. Sizler ne kadar bilgilenmiş iseniz bilin ki bu karşılıklıdır ve ben de sizler kadar bilgilenmiş bulunmaktayım. Bilginin sadece kitaplarda değil  değişik yer ve kişilerde olduğunu her zaman söylerim ve ne kadar çok kişi ve yer görürsem  o kadar bilgili olacağımı da bilmekteyim. Sizler gibi çalışan kişileri görmek her zman ufkumu açmıştır. Onlarca genç iş yok derken sizlerin böyle çalışkan olması ve bazı şeyleri yoktan var etme çabalarınız karşısında şapka çıkartmak gerekir. Bu çabalar yanında biz de arıcılığı geliştirmek için gösterdiğiniz çalışmalar için sizleri tebrik eder, her zaman en ufak işlerde dahi sizlere yardımda bulunmaktan kıvanç duyarım. Saygılarımla Doç. Dr. İrfan KANDEMİR

GEZİP GÖRDÜKLERİMİZ...




     Hayırlı bir iş için gittiğimiz Türkiye'nin en doğusu Iğdır'da çevreyi gezme fırsatımız oldu. Alican sınır kapısını gördük. Doğubeyazıt'ta  sadece orada bulunulabilen meşhur Abdigöl köftesini tattık. Ağrı Dağı'nı her açıdan görme fırsatımız oldu. İshak Paşa sarayını ziyaret ettik. Fenerbahçe eski yöneticisi, iş adamı Sadettin Saran beyefendi ile tanışma fırsatı elde ettik.  Güzellikleri sizlerle paylaştık.


11 Ekim 2009 Pazar

BAL TÜKETMİYORUZ!




    Bal bir besin ve enerji kaynağı olarak tüketilir. Bal yüzlerce yıldır insanların birçok derdine derman olan harika besin ,mucizevi bir maddedir.Vücuttaki kalsiyumun tutulmasında, kandaki alkolün etkilerini gidermede,yanıklar olmak üzere bakteriyel gelişmenin durdurulmasında ve hızlı enerji sağlamada bal çok faydalıdır.Bir yaşından küçük çocuklar bal ile beslenemez.Bal çabuk enerjiye dönüştüğünden sporcular güç vermek ve yorgunluklarını hafifletmek için kullanılabilir.Koyu renkli balların kan yapıcı özelliği açık renkli ballara kıyasla daha fazladır.Yöremizde de bulunan koyu renkli ballardan olan kestane balı, mineral bakımından çok zengindir.Diğer ballarda bulunmayan 40 adet bileşik kestane balında vardır.Tıbbi ballar arsında kabul edilen kestane balı geç kristalize olur.Farenjit, astım, kansızlık durumlarında iyileştirici özelliği vardır.Kestane balı yapılan çalışmalarda mide ülserine iyi geldiği tespit edilmiştir.Bal hastalık için ilaç değil yan üründür, koruyucudur.Bal sıcak içilirse 7 dakikada,soğuk içilirse 15 dakikada kana karışır. Balın içerisinde su, karbonhidratlar, mineral maddeler, proteinler, enzimler ve vitaminler bulunur.Tüketiciler kristalize olan balı hileli olarak düşünürler.Balın şekerlenmesi bozulma olmayıp, elde edildiği kaynağa göre oluşabilen doğal bir olaydır.Bal üretiminde Dünyada yedinciyiz,tüketimlerde çok gerideyiz.Türkiye’de kişi başına düşen yıllık bal tüketimi 800 gramda kalırken, AB ülkelerinde bu oran 2 kiloyu buluyor. Bal üretiyoruz ama tüketmiyoruz.Sağlıklı yaşam için bal tüketin, baldan vazgeçmeyin.

1 Ekim 2009 Perşembe

DİNLENME VAKTİ

  Yoğun geçen bir sezon sonunda kendimize zaman ayırıp İzmir Özdere Grand Efe otelde arıcı arkadaşım Ekrem Köse ile güzel bir tatil geçirdik.  Bir yılın yorgunluğunu atmaya çalıştık. Bir gün de İzmir' i gezdikten sonra Ankara'ya geldik. Kısa bir Ankara gezisi sonrası tatilimiz sona erdirdik. Fotoğrafları da sizlerle paylaşmak istedik. Görüşmek dileğiyle...